Yüze yapılan ameliyatsız dokunuşlar, yalnızca insanların görünüşünü değil, nasıl hissettiğini de doğrudan etkiliyor. Hastanede yatış ve uzun iyileşme süreleri gerektiren eski cerrahi operasyonların aksine, artık günümüzde dolgu, Botulinum Toksin ve ip askı gibi ameliyatsız estetik tedavileri ile çok daha hızlı bir şekilde hayal edilen o görüntüye ulaşmak mümkün.
Medikal estetik sayesinde artık orta yaş algısı da çok daha ileri yaşlara taşınmış durumda. 40’lı yaşlarda 30, 50’li yaşlarda da 40 gibi görünmek mümkün. Bu, aslında pek çok yönden hem biz kadınlara hem de erkeklere avantaj sağlıyor. Kliniğimizde de hastalarımıza bunu sağlamayı hedefliyoruz. Çünkü, artık insanlar ameliyat masasına yatmadan, hastanede kalmadan, iş yerinde öğle arasında gidip, gençleşip güzelleşebilmek istiyor.
İnsanların kimliklerinde yazan değil, hissettikleri yaşta olmak istedikleri bir çağda yaşıyoruz. Genç hisseden biri, aynada da genç birini görmek istiyor. Durum böyle olunca, medikal estetik ve güzellik uygulamaları alanında sağlanan gelişmeler ile çok hızlı bir şekilde çok fazla yol kat edebiliyoruz.
İçindekiler
Öğle Arasında Güzelleşmek
Medikal estetik dünyasının yıldızı olarak görülen Botulinum Toksin ve dolgu uygulamaları, aslında öğle arası gibi kısıtlı zamanlarda bile uygulanabilirliği ve sosyal hayattan uzaklaşma gerektirmediği için gerçek birer kurtarıcı denilebilir.
Geçenlerde, denizanalarında yaşlanmayı tersine çevirebilecek genler bulunduğuyla ilgili bir yazı okumuştum. Gerçekten çok ilgimi çekti. Çünkü, tüm dünya olarak, bir gençlik arayışının içindeyiz. Ölümsüzlüğün bile bulunabileceği iddia ediliyor.
Tüm bu gençlik arayışı sağlık, estetik ve güzellik sektörlerini dünyanın en hızlı büyüyen endüstrileri haline getiriyor.
Son birkaç yılda, Türkiye ve dünyada medikal estetik uygulamalara yapılan yatırımlar üç dört kart attı. Bu işlemler arasında özellik Botulinum toksin, dolgu ve kombine yüz tedavileri yer alıyor. Cilt gençleştirme anlamında mezoterapiler, Trombositten Zengin Plazma Tedavisi, glutatyon serum ve ozon terapi gibi tedaviler de gerçekten büyük talep görüyor.
İlginizi Çekebilir: Mezoterapi ile Daha Aydınlık Göz Çevresi
Gençliği Koruyan Ameliyatsız Estetik Tedavileri
Giderek daha fazla medikal estetik uygulaması görüyoruz. Her yaştan insan artık Botulinum Toksini tercih ediyor. Önleyici tedaviler ile artık 20’li yaşların ortalarında bile bu uygulamalar normal karşılanıyor.
Sağlıklı beslenme ve spor konusunda bilinç seviyesinin yükselmesi de yıllara meydan okumayı kolaylaştırıyor. Bununla birlikte, aslında fiziki görünüm boyutunda en büyük yardımcı bu tarz tedaviler oluyor. Çünkü, mevcut kırışıklıkları Botulinum Toksin ile gidermek, hacim kaybı olan yerlere dolgu enjekte etmek, daha parlak ve genç bir cilt için mezoterapi yapmak, kişinin hem fiziki görünümünde hem de psikolojik sağlığında çok olumlu etkiler yaratıyor.
Sosyal medya sayesinde, medikal estetiğin sonuçlarını daha fazla insan görebiliyor. Bu da, daha fazla insanın estetik dokunuşlara ve ameliyatsız tedavilere talep göstermesini sağlıyor. Bu tarz tedavilerin zamanla finansal olarak da daha uygun hale gelmesi ile de artık her kesimden insan dolgu, Botulinum Toksin gibi tedavilerden faydalanabiliyor.
Bıçak Altına Yatmaktan Çok Daha Kolay
Bıçak altına yatma ve hastanede kalma fikri, birçok insanın gençleşme ve güzelleşme arzusuna engel olabiliyor. İşten izin almanın gerekmemesi, sosyal hayata hemen dönüş yapılabilmesi, şişlik ve morarma gibi şikayetlerin minimal olması gibi pek çok avantajı ile medikal estetik dünyasına ilgi giderek artıyor.
Açıkçası, biz de kliniğimizde hastalarımıza cerrahi gerektirmeyen dokunuşlara öncelik veriyoruz. Örneğin, burnundan şikayeti olan bir hastanın, rinoplastiye gerek kalmadan, burun ucu dolgusu ile şikayetini ortadan kaldırmak mümkün. Bu, neştere ve ameliyata gerek kalmadığı anlamına geliyor. Fransız askı, ip askı gibi uygulamalar sayesinde artık yüz germe ameliyatları pek fazla konuşulmuyor.
Botulinum Toksin ve Dolgu İlk Sırada
Medikal estetik, aslında engin bir deniz gibi… Her ihtiyaca, her şikayete göre çözümleri içinde barındırıyor. Cilt kalitesini arttırmak, yaşlanmayı yavaşlatmak ve diğer birçok ihtiyacın arasında, hem kadın hem de erkekler, en büyük ilgiyi botulinum toksin ve dolgu uygulamalarına gösteriyor. Gerçekten de, işlemden hemen sonra gelen gençliği ve dolgunluğu fark etmemek mümkün değil. Botulinum toksin da ortalama bir hafta içerisinde alındaki, göz çevresindeki ya da kaş aralarındaki çizgilerden kurtulmak mümkün.
Dolgu; dudaklar, nazolabial çizgiler, elmacık kemikler, çene ucu, yanak ve genel olarak yüzde hacim kaybının olduğu bölgelere enjekte edildiğinde, işlemden hemen sonra o dolgunluk ve farkı hissetmek mümkün oluyor.
Tabi ki, bu tarz tedavilerin mutlaka uzman ve tıp eğitimi almış doktorlar tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini unutmayın. Yanlış müdahaleler, geri dönüşü zor olan sonuçlar doğurabiliyor.
Not: Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır. Detaylı bilgi için doktorlarımızla iletişime geçebilirsiniz.
Şunlar da ilginizi Çekebilir